"Bir okyanus oldu gözlerin bende gözlerine bakıp duruyor ve kayboluyorum okyanusların da açılamıyorum daha derinlere, hapisim sanki koylarda, ama sen geliyorsun ya bana dalga dalga gerisini boşveeer Sen bir deniz kızısın kimsenin göremediği bilemediği, bir tek ben görebildim seni girdiğin o deniz dibi mağarasında birgün çıkıyorsun o mağaracıktan deniz kızı evini kaybetmişsin, yolunu kaybetmişsin, umudunu kaybetmişsin gelip bir deniz dibi mağarasına girmişsin yolunu kaybedip ben küçücük bir balık
mağarama döndüm ki hayal deniz kızı, gerçekmiş gerçekten deniz kızı varmış, ve okyanusların ortasında değil, sığ su'da varmış marmara denizine saklanmış" Sende benim gibi balinalardan, köpek balıklarından kaçıp gelmişsin buraya benim sana verebileceğim hayat bu sığ sularda marmara denizi sınırlarında tek olduğun için öyle saf öyle temiz kalmışsın ki el değmemiş göz değmemiş, öylesine temiz Ne arıyorsun dedim mağaram da ne arıyorsun, yoksa dedim yoksa... yoksaa... "beni ömrüm boyunca bir kişi gördü, ama yanımda hiç durmadı beni hiç sarmadı, hep uzaktaydı dedin". Kızdım Çok kızdım...
...Ama dedim geldin ya buradasın ya kal burada dedim, kal gönlümde ama bir gün gitmek istersen, gönlünün, cesaretini büyüyünce gitmek istersen dedim "sus dedin bana sus ben sana göründüm, dedin. Senin kalbine geldim" Senin kadar saf temiz ve bu kirli,pis okyanustan habersiz bir deniz kızını yüreğime sokmak istedim. Bekledim bekledim. ve gördüm ki Sen sığınacak bir limana yada bir mağaraya ihtiyaç duymuyorsun.
Sen Seni sarıp sarmalayacak, ve bir çok şeyi seninle paylaşacak birini arıyorsun. ama Seni öyle korkutup incitmişler ki bunların hiç birisinden haberin yok. Bakıyorum.her gün her gün geliyorsun bana bakıyorum,yüreğin gerçekten tertemiz Ama sen özgürsün sen açılabilirsin denizlere, okyanuslara bu sığ Marmaraya seni hapsetmek istemiyorum. A diyorsun bana
Aş diyorum sana Aşk diyorsun bana Aşkı diyorum sana Aşkım diyince sen bana çoğalmıyor azalıyoruz. AŞK oluyoruz bir anda AŞK YETMİYOR SONRA SEVDA oluyoruz Gün gelecek büyüyeceğim ve büyüdüğüm de daha çok daha hızlı gelebileceğim sana diyorum. Ağlıyorsun gizli gizli benden saklayarak
Ama ben biliyorum senin ben'den bile gizli ağladığını. Sen diyorsun
ki kendi kendine " Denizde dökülen gözyaşları belli olmaz" Ama senin
yanaklarında doğuştan göz yaşı izi var onlar kabardımı ben anlarım. yanında olmasada hissederim. Çünkü sen benim sin Şaşırıyorsun bir anda, korkularını biliyorum diyorum. ve taaa derinlerimde senin hisslerini büyülü bir şekilde hissetmeye başlıyorum. sonra suyun yüzeyine yaklaşıp havadaki aksime (yansımama) bakıyorum Diyorum ki kendi kendime benim neyimi beğendi??? Sevda kuşun kanadındaysa diyorum usta Bir sır var diyorum, sanki hayatın sırrı söylendi bana ama bilemiyormuyum ? Bir akşam üstü güneş batmış ve tam karanlık çökecekken geldiler, ağlar oltalar attılar. Saklandık, kaçacağımızı sandık. Hapsolduk mağaramıza, senin korkun benim korkularım oldu, Ben hiç korkmadım aslında, sen korktukça korkuna ortak oldum, sen sıkıldıkça ben yüreğim darlanarak sıkıldım. Kaçtık birlikte bir akşamüstü, daha daha uzaklara, risk almalıydık. Oysa ben hiç evimden uzaklaşmamıştım, hiç okyanusları bilmemiştim. Bir akşam üstüydü, Gel dedin bana benimle gel ve güven bana, ...Ürkek ufacık bir balıktım ben engin denizlerde, belkide senin yüreğin kadardım. yüzdük ve suyun üstünde zıpladık seninle, karşımıza bir kılıç balığı çıktı, Siz nasıl arkadaş oldunuz dedi, Sen o benim aşkım dedin, Balık gülermi, kahkahalarla güldü halimize, Sen mahçup ben yaralı, daha uzaklara gitme arzusu yüreklerimiz de karşımıza yavru bir balina çıkıverdi, ama o yarı insan dedi, uymazsınız birbirinize. Gözyaşlarımız karıştı denizlere, Daha derinlere daha uzaklara gittik yüze yüze, ama en sonunda kaderden kaçamayacağımızı anladık. Sana döndüm deniz kızı, git dedim, sen git uzaklara ben yem olurum, helak olurum, yada girerim bir mağaraya yosunların arasına, git dedim. Bırakmadın beni, bırakmadın ve peşimden geldin, derinlere girdim gelme dedim peşimden yer altında şehir vardı sanki, gelme dedim, ben çok küçüğüm, ne kalbim sana uygun ne de bedenim gelme dedim. Dinlemedin, önümüze Büyük Camgöz balığı çıktı, ürktün arkama saklandın, Korkmayın dedi Burası "Atlantis" Gelin dedi size şehri gezdireyim. Güvenmedin ona, gözlerindeki korku çok rahat okunuyordu. ama küçücük bedenime ve taşıdığım kendimden büyük kalbime güvendin. Burası sırlıdır dedi, burada eskiden insanlar yaşardı, Şehir Sular altında kaldığında, Tanrılar saf ve temiz kalpli olanlara yarı balık olabilmeyi bahşetti, ve Tüm deniz canlılarını sizi yemekten men etti. Ancak siz kendi kendinizi yok ettiniz çünkü insanın doğasında var olan kıskançlık, hasetlik, doyumsuzluk, gurur, kibir, ve çıkar duygusu ön plana çıktı, ve helak oldunuz. doğan hiç bir yavru anne babasını bilmedi, bilemedi, sığ sulara göç ettiler yada açlıktan öldüler, geri gelen bir tek sen oldun dedi sana, derinlerde yüzerken yıkılmış bir tapınak vardı içine girdik seninle, Benim bedenim buraya girmeye elverişli değil, Büyük camgöz balığı "Siz burada yaşayın ama siz birbiriniz için uygun değilsiniz dedi", Şimdi inat zamanı değil, çıkın denizlere kendi cinsinizi bulun, dedi ve gitti. Tapınak duvarları yıkılmış çatısı yarım bir yerdi, SEV dedim, git ve Sahibini bul, Çünkü ben utanmıştım, ve senin aşkını sınamak istedim, ben gece sen uyurken giderim ve yarın yepyeni bir güne başlarsın, yolculuk seni yordu zaten haydi uyu dedim. Ağladın, sızladın, ama ben hiç aldırmadım sevgili, yosunların arasına indim ve uyumaya başladım, sabah uyandığımda bitkindin, hiç uyumamıştın, Neden dedim sevgilim, onca yol geldik ve hiç dinlenmedik neden uyumadın dedim. Gece uyanıp gidersen peşinden gelebileyim diye dedin, ve bayıldın. günlerce hasta yattın, yüzgeçlerim öyle küçük bedenim öyle küçük ki seni doyuracak yemeği bulmakta ve getirmekte zorlanıyordum. Bir sabah gözlerini açtın ve ne oldu dedin ne oldu bana, Hastaydın nur'um, Kendinden geçmiştin sevdam dedim. Sen sen sen dedin bana ve ne kadardır bu haldeyim dedin. 56 tane güneş doğdu ve battı dedim, Çok büyümüşsün dedin, Yokluğunda ben değil kalbim ve sana olan aşkım büyüdü sana yaptığım haksızlık ve seni sınamam hataydı, beni ne kadar sevdiğini gördükçe sana olan aşkım büyüdü büyüdü dedim. ve Kapat gözlerini sevdam dedim. ........... Şimdi aç ............. ve bende denizkızı'm, Denizerkeği'ne Dönüştüm gözlerinin önünde ve Artık Atlantis'te yaşıyoruz, Kimse bir daha bize zarar veremeyecek, aşkımız efsane bile olmayacak, gerekte yok, Aşkımız birbirimize yeter. Kerem Dilbaz'ın Kısa hikayeler adlı kitabından
gözlerine bakıp duruyor ve kayboluyorum okyanusların da
açılamıyorum daha derinlere,
hapisim sanki koylarda,
ama sen geliyorsun ya bana
dalga dalga gerisini boşveeer
Sen bir deniz kızısın kimsenin göremediği bilemediği,
bir tek ben görebildim seni girdiğin o deniz dibi mağarasında
birgün çıkıyorsun o mağaracıktan deniz kızı
evini kaybetmişsin, yolunu kaybetmişsin,
umudunu kaybetmişsin
gelip bir deniz dibi mağarasına girmişsin yolunu kaybedip
ben küçücük bir balık
mağarama döndüm ki hayal deniz kızı,
gerçekmiş
gerçekten deniz kızı varmış,
ve okyanusların ortasında değil, sığ su'da varmış
marmara denizine saklanmış"
Sende benim gibi balinalardan, köpek
balıklarından kaçıp gelmişsin buraya
benim sana verebileceğim hayat bu sığ sularda
marmara denizi sınırlarında
tek olduğun için öyle saf öyle temiz kalmışsın ki
el değmemiş göz değmemiş, öylesine temiz
Ne arıyorsun dedim
mağaram da ne arıyorsun, yoksa dedim yoksa... yoksaa...
"beni ömrüm boyunca bir kişi gördü, ama yanımda
hiç durmadı beni hiç sarmadı, hep uzaktaydı dedin".
Kızdım
Çok kızdım...
...Ama dedim geldin ya buradasın ya
kal burada dedim, kal gönlümde ama bir gün gitmek istersen,
gönlünün, cesaretini büyüyünce gitmek istersen dedim
"sus dedin bana
sus ben sana göründüm,
dedin.
Senin kalbine geldim"
Senin kadar saf temiz ve bu kirli,pis okyanustan habersiz bir deniz kızını yüreğime sokmak istedim.
Bekledim bekledim. ve gördüm ki
Sen sığınacak bir limana yada bir mağaraya
ihtiyaç duymuyorsun.
Sen Seni sarıp sarmalayacak, ve bir çok şeyi
seninle paylaşacak birini arıyorsun.
ama Seni öyle korkutup incitmişler ki bunların hiç birisinden haberin yok.
Bakıyorum.her gün her gün geliyorsun bana
bakıyorum,yüreğin gerçekten tertemiz
Ama sen özgürsün sen açılabilirsin denizlere, okyanuslara
bu sığ Marmaraya seni hapsetmek istemiyorum.
A diyorsun bana
Aş diyorum sana
Aşk diyorsun bana
Aşkı diyorum sana
Aşkım diyince sen bana
çoğalmıyor azalıyoruz.
AŞK oluyoruz bir anda
AŞK YETMİYOR SONRA
SEVDA oluyoruz
Gün gelecek büyüyeceğim ve büyüdüğüm de daha çok
daha hızlı gelebileceğim sana diyorum.
Ağlıyorsun gizli gizli benden saklayarak
Ama ben biliyorum senin ben'den bile gizli ağladığını.
Sen diyorsun ki kendi kendine " Denizde dökülen gözyaşları belli olmaz"
Ama senin yanaklarında doğuştan göz yaşı izi var onlar kabardımı ben anlarım.
yanında olmasada hissederim.
Çünkü sen benim sin
Şaşırıyorsun bir anda,
korkularını biliyorum diyorum.
ve taaa derinlerimde senin hisslerini büyülü bir şekilde hissetmeye başlıyorum.
sonra suyun yüzeyine yaklaşıp havadaki aksime (yansımama) bakıyorum
Diyorum ki kendi kendime benim neyimi beğendi???
Sevda kuşun kanadındaysa diyorum usta
Bir sır var diyorum, sanki hayatın sırrı söylendi bana ama bilemiyormuyum ?
Bir akşam üstü
güneş batmış ve tam karanlık çökecekken geldiler, ağlar oltalar attılar.
Saklandık, kaçacağımızı sandık.
Hapsolduk mağaramıza, senin korkun benim korkularım oldu,
Ben hiç korkmadım aslında, sen korktukça korkuna ortak oldum,
sen sıkıldıkça ben yüreğim darlanarak sıkıldım.
Kaçtık birlikte bir akşamüstü, daha daha uzaklara, risk almalıydık.
Oysa ben hiç evimden uzaklaşmamıştım, hiç okyanusları bilmemiştim.
Bir akşam üstüydü, Gel dedin bana benimle gel ve güven bana,
...Ürkek ufacık bir balıktım ben engin denizlerde, belkide senin yüreğin kadardım.
yüzdük ve suyun üstünde zıpladık seninle, karşımıza bir kılıç balığı çıktı,
Siz nasıl arkadaş oldunuz dedi,
Sen o benim aşkım dedin,
Balık gülermi, kahkahalarla güldü halimize,
Sen mahçup ben yaralı, daha uzaklara gitme arzusu yüreklerimiz de
karşımıza yavru bir balina çıkıverdi, ama o yarı insan dedi, uymazsınız birbirinize.
Gözyaşlarımız karıştı denizlere,
Daha derinlere daha uzaklara gittik yüze yüze, ama en sonunda kaderden kaçamayacağımızı anladık.
Sana döndüm deniz kızı, git dedim, sen git uzaklara ben yem olurum, helak olurum,
yada girerim bir mağaraya yosunların arasına, git dedim.
Bırakmadın beni, bırakmadın ve peşimden geldin, derinlere girdim gelme dedim peşimden
yer altında şehir vardı sanki, gelme dedim, ben çok küçüğüm,
ne kalbim sana uygun ne de bedenim gelme dedim.
Dinlemedin, önümüze Büyük Camgöz balığı çıktı, ürktün arkama saklandın,
Korkmayın dedi Burası "Atlantis" Gelin dedi size şehri gezdireyim.
Güvenmedin ona, gözlerindeki korku çok rahat okunuyordu.
ama küçücük bedenime ve taşıdığım kendimden büyük kalbime güvendin.
Burası sırlıdır dedi, burada eskiden insanlar yaşardı,
Şehir Sular altında kaldığında,
Tanrılar saf ve temiz kalpli olanlara yarı balık olabilmeyi bahşetti, ve Tüm deniz canlılarını sizi yemekten men etti. Ancak siz kendi kendinizi yok ettiniz çünkü insanın doğasında var olan kıskançlık, hasetlik, doyumsuzluk, gurur, kibir, ve çıkar duygusu ön plana çıktı, ve helak oldunuz.
doğan hiç bir yavru anne babasını bilmedi, bilemedi, sığ sulara göç ettiler yada açlıktan öldüler, geri gelen bir tek sen oldun dedi sana,
derinlerde yüzerken yıkılmış bir tapınak vardı içine girdik seninle,
Benim bedenim buraya girmeye elverişli değil,
Büyük camgöz balığı "Siz burada yaşayın ama siz birbiriniz için uygun değilsiniz dedi",
Şimdi inat zamanı değil, çıkın denizlere kendi cinsinizi bulun, dedi ve gitti.
Tapınak duvarları yıkılmış çatısı yarım bir yerdi, SEV dedim, git ve Sahibini bul, Çünkü ben utanmıştım, ve senin aşkını sınamak istedim, ben gece sen uyurken giderim ve yarın yepyeni bir güne başlarsın, yolculuk seni yordu zaten haydi uyu dedim.
Ağladın, sızladın, ama ben hiç aldırmadım sevgili,
yosunların arasına indim ve uyumaya başladım, sabah uyandığımda bitkindin, hiç uyumamıştın,
Neden dedim sevgilim, onca yol geldik ve hiç dinlenmedik neden uyumadın dedim. Gece uyanıp gidersen peşinden gelebileyim diye dedin, ve bayıldın.
günlerce hasta yattın, yüzgeçlerim öyle küçük bedenim öyle küçük ki seni doyuracak yemeği bulmakta ve getirmekte zorlanıyordum.
Bir sabah gözlerini açtın ve ne oldu dedin ne oldu bana,
Hastaydın nur'um,
Kendinden geçmiştin sevdam dedim.
Sen sen sen dedin bana ve ne kadardır bu haldeyim dedin. 56 tane güneş doğdu ve battı dedim,
Çok büyümüşsün dedin,
Yokluğunda ben değil kalbim ve sana olan aşkım büyüdü sana yaptığım haksızlık ve seni sınamam hataydı, beni ne kadar sevdiğini gördükçe sana olan aşkım büyüdü büyüdü dedim.
ve
Kapat gözlerini sevdam dedim.
...........
Şimdi aç
.............
ve bende denizkızı'm,
Denizerkeği'ne Dönüştüm gözlerinin önünde
ve Artık Atlantis'te yaşıyoruz, Kimse bir daha bize zarar veremeyecek, aşkımız efsane bile olmayacak, gerekte yok,
Aşkımız birbirimize yeter.
Kerem Dilbaz'ın Kısa hikayeler adlı kitabından